Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü 

Maarif camiasına 30 bin yeni öğretmen

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Millî Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın katılımıyla gerçekleşen törende 104 branşta 30 bin öğretmen ataması yapıldı.
Maarif camiasına 30 bin yeni öğretmen

“Okullarımızda öğretmen doluluk oranı yüzde 93´e ulaştı”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Şu anda ülke genelindeki okullarımızda öğretmen doluluk oranı yüzde 93´e ulaştı. En düşük doluluk oranı, sanıldığı gibi Doğu veya Güneydoğu´da değil, belki şaşıracaksınız ülkemizin en gelişmiş bölgesi olan Marmara´dadır. İnşallah önümüzdeki dönemde yapılacak yeni öğretmen atamalarıyla bu meseleyi tamamen çözmüş olacağız" dedi.
MEB Şura Salonu´nda 30 bin öğretmen ataması için düzenlenen törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, atanacak 30 bin öğretmenin her birini ayrı ayrı tebrik ederek yeni görevlerinde başarılar diledi. Türkiye´de 2002 yılında 543 bin 896 öğretmenin görev yaptığını anımsatan Cumhurbaşkanı  Erdoğan, bugün 923 bin 133 öğretmen sayısına ulaşılmasının nereden nereye gelindiğini gösterdiğine dikkati çekti.
Son 13 yılda, 542 bin 120 yeni öğretmenin atamasının yapıldığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: "Bir başka ifadeyle 2002 yılında devir alınan öğretmen sayısı kadar adeta yeni atama yapılmış durumda. Elbette bu dönemde emekli olanlar da oldu. Sonuçta bugün 923 bin öğretmenle evlatlarımıza en güzel eğitimi vermenin çabası içerindeyiz, çabası içerisinde olacağız. Artık boş geçen veya farklı branşlardan öğretmenlerin girdiği dersler sorunu, büyük ölçüde geride kaldı. Şu anda ülke genelindeki okullarımızda öğretmen doluluk oranı yüzde 93´e ulaştı. En düşük doluluk oranı, sanıldığı gibi Doğu veya Güneydoğu´da değil, belki şaşıracaksınız ülkemizin en gelişmiş bölgesi olan Marmara´dadır. İnşallah önümüzdeki dönemde yapılacak yeni öğretmen atamalarıyla bu meseleyi tamamen çözmüş olacağız. Yaklaşık 90 bin öğretmen ataması daha yapıldığında Türkiye´nin tamamında öğretmen kadrolarının doluluğu yüzde 100´e ulaşacağı görülüyor."


75 kişilik sınıflar 30’a indi
Sınıf mevcutlarının 100 öğrenciyi aşkın olduğu günleri hatırladığını belirten Erdoğan, şunları kaydetti: "Benim sınıfımda 75 arkadaştık ama şimdi artık 30´a inmeye başladı. Anadolu´yu dolaşırken hamdolsun 15 öğrencinin, 18 öğrencinin, 20 öğrencinin olduğu sınıflar gördüm. Bugünleri gördük. Şimdi bütün mesele öğretmen noktasındaki eksiğimizi, yüzde 100´e çıkartmak suretiyle bu eksiği gidermek ve böylelikle istediğimiz hedefe ulaşmaktır."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bugünkü atamayla öğretmen eksiğimizi tamamen ortadan kaldırma yolunda önemli bir adım daha attık. Artık bundan sonra eğitimin kalitesini yükseltmeye odaklanmak mecburiyetindeyiz" dedi.
Yapılacak atamanın kura yöntemiyle olmadığını, Kamu Personeli Seçme Sınavı puanına göre gerçekleştirildiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilgili branşlardaki başvuruların, en yüksek puan alandan başlayarak sıralanacağını ve kontenjan sayısınca atama yapılacağını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biraz sonra bilgisayar aracılığıyla bu sıralama ve atama işlemini başlatacağız. Yaklaşık 121 bin başvuru içinden 30 bin öğretmenimizin ataması bu şekilde tamamlanacak. Bugün atama olacak öğretmenlerimiz yetiştirme programlarının tamamlanmasının ardından eylül ayından itibaren ders başı yapacaklar" diye konuştu.

 

 "Eğer yetişmiş insanınız varsa güçlü bir ülkesiniz"

Türkiye´yi yönetme sorumluluğunu üstlendikleri gün "eğitim, sağlık, adalet, emniyet" alanlarına öncelik vereceklerini açıkladıklarına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dikkat ederseniz önceliklerimizin en başında ne geliyor, eğitim. Mesele insan, insanın yetiştirilmesi... Önce bunu halletmemiz lazım. Eğer yetişmiş insanınız varsa güçlü bir ülkesiniz, eğer yetişmiş insanınız yoksa zayıfsınız. Onun için bunu halletmemiz gerekiyor" ifadesini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu anlayışla eğitimi, bütçeden ayrılan pay bakımından ilk sıraya çıkardıklarını belirterek, "İnsanı yetiştirmediğiniz sürece, yetişmiş insanınızın sayısı artmadığı sürece muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkamazsınız. Onun için insan, insan, insan" dedi.
Eğitimin maddi alt yapısını güçlendirmek için bir yandan fiziki imkan ve şartları, okul ve derslik sayısını arttırdıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Şu anda yaklaşık 280 bin civarında 13 senede yaptığımız derslik var, 300 bine doğru gidiyor. İstiyoruz ki sınıflar böyle dolu dolu, 60, 70, 100 olmasın. 30´un altında, modern dünyada ne varsa bizde de olsun. Öte yandan araç gereç eksiklerini süratle gidermenin çabası içinde olduk. İşte Fatih Projemiz, eksik ama inşallah bu projeyi bu yıl yapılacak ihalelerle süratle, 3 yıl içerisinde bunu bitireceğiz. Fatih Projesi kapsamında 432 bin etkileşimli tahta ve 50 bin çok fonksiyonlu network yazıcı okullarımıza şu ana kadar gönderildi. Öğrencilerimize ve öğretmenlerimize dağıtılan tablet bilgisayar sayısı da bir milyon 437 bin 800 adete ulaştı. Bu adımı da attık. Fatih Projesiyle artık bütün sınıflarımız aynı zamanda bilişim teknolojileri sınıfına dönüştü. Geldiğimizde bu yok denecek noktada azdı. İlkokul, ortaokul ve liselerde ders kitaplarını öğrencilerimize ücretsiz veriyoruz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisinin öğrencilik yıllarından örnekler vererek, "Biz teksir kağıtlarıyla okur veyahut bol not alır bu şekilde kendimizi hazırlardık. Ağabeylerimizden teksir kağıtlarını bize satmalarını istediğimiz zaman da satmazlardı, onları da saklarlardı veya saklardık. Yani kitap bulmak zor bir işti. Kırtasiyeciye gittiğiniz zaman istediğiniz kitabı bulamazdınız. ´Bugün git yarın gel´ kırtasiyecilerde de durum buydu. Hep bunları yaşadık ama biz öğrencilerimize, evlatlarımıza bunu yaşatmayacağız dedik. Onun için kararlı adımlar attık ve birinci hamur kağıttan kitapları hazırlamak suretiyle yavrularımıza teslim ettik" ifadesini kullandı.  Okul öncesi eğitimi de süratle yaygınlaştırdıklarına dikkati çeken Erdoğan, anaokullarının sayısının arttığına işaret etti.

 

"Üniversitenin olmadığı il yok"

"Eğitim öğretim desteğiyle hiçbir evladımızın maddi imkansızlık sebebiyle okuldan mahrum kalmamasını temin ediyoruz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı şekilde yüksek öğretimde de çok önemli hizmetler gerçekleştirdiklerine dikkati çekti.

Göreve geldiklerinde Türkiye´deki üniversite sayısının 76 olduğunu anlatan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: "Buna 117 ilave, şimdi 193 üniversitemiz var. Her ilimizde üniversite yoktu, şimdi her ilimizde üniversite var. Peki buradaki hedefimiz neydi? Üniversiteye gidecek, mali imkanı olmayan yavrularımıza, gençlerimize senin mali imkanın olmayabilir ama biz üniversiteyi senin ayağına getireceğiz dedik. Bunu yaptık. Bugün en doğudan en batıya, en kuzeyden en güneye üniversitelerimiz var. Hakkari´de de üniversite var, Muş´ta da üniversite var. Ardahan, Ağrı buralarda da üniversite var. Gel batıya oraların bütün illerinde aynı şekilde. Kuzeye Sinop´a git, orada da üniversiteyi görürsün, güneyde Hatay´a git orada da üniversiteyi görürsün. Üniversitenin olmadığı il yok." 

 

Çift katlı ranzalardan bazalı sisteme

Yükseköğretim yurt sayılarını da 411 ilaveyle 190´dan 601´e adete çıkardıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 182 bin 258 olan yurt yatak sayısını da 275 bin 611 ilaveyle 457 bin 869´a ulaştırdıklarını anlattı. Öğrencilerin gittikleri illerde kalacak yer konusunda sorun yaşamamaları için alt yapıya önem verdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: "Biz çift katlı ranzalarda yattık. Artık bazalı sisteme neredeyse bütün yurtlarımızda girmiş vaziyetteyiz. Bir adım daha attık, odalar 3 kişilik olacak, her oda da tuvaleti, banyosu olacak. Her oda da öğrencinin gardrobu vesairesi olacak dedik. Bunların olmadığı yer, yok denecek dereceye inmiş vaziyette. Zira bizim yavrularımız, şunun bunun yavrusu değil. Tayyip Erdoğan´ın yavrusu neyse onlar da aynı şekilde bizim yavrumuzdur. Olaya böyle bakıyoruz. Bu hassasiyetle işi ele almak durumundayız. Anadolu´da yurtları dolaştığımda hep bakış açım ve bakan arkadaşlarımın bakış açısı bu olmuştur, olaylara böyle bakmışızdır. Böyle bakmaya da devam edeceğiz. Çünkü onurlu bir nesil yetiştireceksek, büyüklerimiz söylüyor ya ´Aslan yattığı yerden bellidir.´ Ona o yattığı yeri biz hazırlıyoruz, diyoruz ki öyle yetişsin."

Spor salonları, laboratuvarlar, pansiyonlar ve daha pek çok hizmetle eğitim alanında büyük bir devrim gerçekleştirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerin okurken ve yurtlarda kalırken sportif faaliyetlerden yararlanabilmesi için özel vakıf ve devlet yurtlarında spor salonlarını projelere koymaya başladıklarını vurguladı.

 

Öğretmen eksiğini tamamen ortadan kaldırma yolunda önemli bir adım

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün kimsenin ülkede eğitim alt yapısıyla ilgili can alıcı bir sorundan bahsedilemeyeceğine işaret ederek, "Eksik yok mu? Var ama can alıcı noktada, öyle devasa sorun yok. Eksiklerimiz var tabii ama eninde sonunda bunları da gidermiş olacağız" diye konuştu.

Bugünkü atamayla öğretmen eksiğini tamamen ortadan kaldırma yolunda önemli bir adım daha atıldığını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti: "Artık bundan sonra eğitimin kalitesini yükseltmeye odaklanmak mecburiyetindeyiz. Her an, Nabi Hocam ile bir araya geldiğimizde onu söylüyorum; bak hocam, şimdi artık müfredat, müfredat, müfredat. Bunun üzerine gitmemiz lazım. Buradaki eksiğimizi gidermemiz lazım. Eğitimin altyapısında elde ettiğimiz büyük başarıyı, şimdi eğitimin içeriğini ve kalitesini yükselterek taçlandırmanın gayreti içerisindeyiz. Bakanlığımız bu amaçla bütün müfredatı ders programlarını elden geçirip, gerekli sadeleştirme ve iyileştirme çalışmalarını da başlattı. Bu konuda öğretmenlerimize de çok büyük görev düşüyor."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kuralarda adı çıkan öğretmenlerin aileleriyle sarılmalarını gözlemlediğini belirterek, "Şimdi ben sizden ne istiyorum biliyor musunuz, her zaman öğrencilerinizle, yavrularınızla aynı şekilde sarılın onları adeta geleceğin bu ülkedeki banileri olarak, siz yetiştirin" çağrısında bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kuraları çektik, ´Kurada Güneydoğu´ya, Doğu´ya çıktı. Hemen ´Batı´ya nasıl gelirim´. Bunun telaşı içine kapılanlar varsa yine yanlış, olmaz. Biz şuna inanacağız; 780 bin kilometrekare ile bu topraklar bizim vatanımızdır. Sıkıntılı yerler var, doğru. İşte bak o sıkıntılı yerlerde şu anda bu kadar şehitler veriyoruz değil mi, niye veriyoruz? Bu toprakları yeniden vatan yapabilmek için veriyoruz" dedi.

 

"Öğretmenlik ´adanmışlık´ isteyen bir meslektir”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni bir heyecanla, en taze bilgilerle, en dinamik, en idealist dönemde öğretmenliğe başlayan öğretmen adaylarından büyük beklentileri olduğunu söyledi. Yeni Türkiye´nin nitelikli eğitimini, öğretimini öğretmen adaylarıyla inşa edeceklerini ifade eden Erdoğan, "Öğretmenlik her işten çok daha fazla emek isteyen, daha ileri bir şey söylüyorum ´adanmışlık´ isteyen bir meslektir. Siz şu anda ´işsiz kaldım, maaş temin edeceğim bir işe gireceğim´ diye bu yola çıkıyorsanız, bu yanlıştır. Ben inanıyorum ki siz böyle düşünmüyorsunuz. Siz kendinizi bu ülkede sizi yetiştiren o muallimler gibi, bir nesli yetiştirmeye kendinizi adamış muallimler olarak ben de sizleri görüyorum" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, üzerinde emeği olan hocaları unutmadıklarını dile getirerek, unutmadıkları hocaların, "kendilerini adamış olanlar" olduğunu söyledi. Öğrencilik yıllarında Cumartesi günleri de eğitim aldıklarını anlatan Erdoğan, "Cumartesi günü öğleden sonra bizleri özel sohbetlere, konferanslara, seminerlere götüren birkaç hocamız vardı ki ben onları hiç unutmam. Çünkü onlar bizi nakış nakış işlerlerdi. O sohbetlerde kazandıklarımızı da hiç unutmuyorum. O en büyük sermayemizdir. Tutarlardı bizim elimizden, oralara götürürlerdi. İçinizde şu anda tabii çoğu bekar olan öğretmen adaylarımız yarın evlenecekler. Evlendikten sonra kendi çocukları gibi o sınıflardaki yavrularını da yetiştirecekler. Çünkü bu meslek, herhangi bir meslek gözüyle, herhangi bir istihdam alanı gözüyle bakılacak bir meslek değildir. Öyle bakan bir arkadaşım varsa, hiç kusura bakmasın öğretmenlik sıfatını hak etmiyor demektir" ifadelerini kullandı.

 

"Öğretmenliği sevmezseniz, kendinizi adamazsanız, yapılacak bir iş, çekilecek bir kahır değildir"

Öğretmenlik mesleğini herkesin yapamayacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece branş eğitimi almanın ve pedagojik formasyon almanın öğretmenlik yapmak için yeterli olmayacağını söyledi.

"Öğretmenliği sevmezseniz, kendinizi adamazsanız, yapılacak bir iş, çekilecek bir kahır değildir" diyen Erdoğan, öğretmenin bilgisiyle birlikte sevgisini, heyecanını ve ufkunu öğrencisiyle paylaştığını belirtti. Türkiye´nin çok büyük vizyonu ve çok büyük hedefleri olan bir ülke olduğunun altını çizen Erdoğan şunları söyledi:  "Bu hedeflere ulaşabilmemiz için elimizdeki en kıymetli sermaye çocuklarımız ve gençlerimizdir. Onlara ne kadar kaliteli, yüksek standartta bir eğitim verebilirsek hedeflerimize o derece yaklaşabiliriz. Ben her fırsatta bir şey söylüyorum; en az üç çocuk diyorum, bu vurguyu yapıyorum. Hayata yeni atılan sizlere de peşinen aynı tavsiyede bulunuyorum. Çünkü nüfusumuzu genç tutamazsak şu anda pek çok batı ülkesinin maruz kaldığı tehlikeye biz de düşeriz. Aynı şekilde yeni nesilleri aile birliği başta olmak üzere kültürümüzün ve medeniyetimizin temel değerleri ile donatarak yetiştirmek zorundayız. Dünyada bununla ilgili çok sayıda olumsuz örnek var. Çocuklarımız, gelişen ve yaygınlaşan teknolojinin de etkisiyle küresel kültür ürünlerinin kuşatmasına, giderek daha fazla maruz kalıyor. Aileden başlayıp okulla taçlanan toplum hayatının diğer unsurları ile zenginleşen eğitim sürecinin önemi giderek artıyor."

 

"Milletimizin güçlü olması için güçlü ailelerin olması şart"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonominin temelini emek, sermaye, iş gücü yerine insanın teşkil ettiğini ifade ederek, insan varsa emek, sermaye ve üretimin olacağını, eğer yoksa bunların hiçbirinin olmayacağını vurguladı.

Millî ve yerli hassasiyetlerinin eğitim konusunda da geçerli olduğunu belirten Erdoğan, şunları söyledi: "En az üç çocuk derken bu yavruları da o şekilde yetiştirmemiz lazım. Güçlü aileler olursa güçlü milletleri kurarız. Milletimizin güçlü olması için güçlü ailelerin olması şart. Kendi özümüzü, değerlerimizi koruyarak dünyayı tanıyan, kavrayan, yöneten, yönlendiren nesiller yetiştirme başarısını hep birlikte ortaya koyabilmeliyiz. Ben bu konuda size güveniyorum. Kuraları çektik, ´Kurada Güneydoğu´ya, Doğu´ya çıktı. Hemen ´Batı´ya nasıl gelirim´. Bunun telaşı içine kapılanlar varsa yine yanlış, olmaz. Biz şuna inanacağız; 780 bin kilometrekare ile bu topraklar bizim vatanımızdır. Sıkıntılı yerler var doğru. İşte bak o sıkıntılı yerlerde şu anda bu kadar şehitler veriyoruz değil mi, niye veriyoruz? Bu toprakları yeniden vatan yapabilmek için veriyoruz. Zira oralarda kimse herhangi bir operasyona kalkıp da giremez. Çünkü istiklal mücadelemizde oralar ´Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda. Canı cananı, bütün varımı alsın da Hüda. Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda´ diyerek, İstiklal Marşı´nın yazıldığı topraklardır. Bu toprakları biz kimseyle paylaşmayız. Onun için de hep birlikte bu kararlı yürüyüşümüzü sürdürmemiz lazım." 

 

Polislerin "yürü uzun adam arkandayız" mesajı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, özel harekat polislerinin kendisine gönderdiği bir resimli mesajla duygulandığı belirterek, o anları şöyle anlattı: "Dün bana şöyle bir resimli mesaj geçmişler, iki tane özel harekatçı, ´Yürü uzun adam arkandayız´ diye. Çok duygulandım. İkisinin elinde Türk bayrağı, ellerinde silahlarıyla arkada duvarda da o yazı. Şimdi onlar orada şuna inanmışlar; ´şehit olmaya´, bu topraklar için, bu millet için. Dolayısıyla inanıyorum ki siz sevgili öğretmenlerimiz de işte bu topraklarda yavrularımızı alacaksınız adeta nakış işler gibi onların zihin dünyasını işleyeceksiniz ve böylece yarınlarımızın inşasını, yarınlarımızın ihyasını sizler sağlayacaksınız."

 

2003 yılından bugüne kadar 542 bin öğretmenin ataması yapıldı

Millî Eğitim Bakanı Nabi Avcı ise, konuşmasına, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a öğretmen adayları ve ailelerinin yanında bulunduğu için saygı ve şükranlarını sunarak başladı.

104 alanda 81 kente 30 bin öğretmen ataması gerçekleştireceklerini belirten Bakan Avcı, ´Bu 30 bin atamayla birlikte, 893 bin 133 olan öğretmen sayımız, 923 bin 133’e çıkıyor. 2003’te 543 bin 896 öğretmenimiz vardı. 2003 yılından bugüne kadar 542 bin 120 öğretmen ataması yapıldı. Bu rakam şu andaki öğretmen sayımızın yaklaşık yüzde 59’una tekabül ediyor. Yani şu anda görev yapan her iki öğretmenden biri bu dönemde atandı. Yine bu atamayla birlikte Türkiye genelinde, öğretmen doluluk oranımız yüzde 93’e ulaştı. 2003’ten itibaren engelli öğretmen atamasına sizlerin talimatıyla özel önem ve öncelik verdik. 2003’den bugüne kadar 2 bin 705 engelli öğretmenimiz atandı” diye konuştu.

 

“İnsan insan gölgesinde yetişir; öğretmen de öğretmen gölgesinde yetişir"

Son 3 yılda engelli öğretmen adaylarının atamalarının tamamını gerçekleştirdiklerin anlatan Bakan Avcı, müracaat eden her engelli öğretmen adayının atandığının altını çizdi. Bakanlık olarak bu atama döneminden itibaren eski bir geleneği ihya ettiklerine vurgulayan Bakan Avcı şunları söyledi: “Bu dönemde atayacağımız öğretmenler hemen sınıfa girmeyecekler. İkinci yarıyıl boyunca, 6 ay süresince meslekte en az 10 yılını doldurmuş kıdemli öğretmenlerin yanında, yani muallimlerin yanında, danışmanlığında, bir yönlendirme eğitiminden geçecekler. Yani, bir anlamda usta çırak ilişkisini yeniden ihya ediyoruz. Zira atalarımızın da söylediği gibi insan insan gölgesinde yetişir öğretmen de öğretmen gölgesinde yetişir."

 

Yeni atanan öğretmenlerin 6 aylık sürede danışman öğretmenin yanında mesleğin inceliklerini öğreneceğini ve gözlem yapma imkanı elde edeceğini söyleyen Bakan Avcı, bunun sonunda daha hazır bir halde atandığı okulda 2016-2017 eğitim öğretim yılında sınıflara gireceğini kaydetti. Böylece tecrübeli öğretmenlerin deneyimlerini aday öğretmenlere aktarmasını sağlayan bir tecrübe zinciri oluşturacaklarını belirten Bakan Avcı, uygulamanın her atama dönemin de yenilenerek gelenek haline dönüşmesini umduğunu vurguladı.

 

Son 13 yılda eğimin alt yapısının olağan üstü geliştiğini aktaran Bakan Avcı, “Yasakların, sınırlamaların ve haksızlıkların giderilmesi sağlandı. Eğitim ortamlarımız eskisiyle mukayese edilmeyecek şartlara kavuştu. Şimdi eğitime muhteva ve derinlik kazandırmak, medeniyetimizin ve kültürümüzün kodlarını uygun talim ve terbiye anlayışını uygulamak için gayret ediyoruz. Millî ve yerli duruş, düşünüş ve duruşun temelini oluşturan değerlerimizi öğretmenlerimizle birlikte çocuklarımıza, gençlerimize aktarmak ve maarifimizin bütün imkanlarını varisi olduğumuz eşsiz mirasın müktesebatıyla buluşturmak en önemli önceliğimiz” değerlendirmesinde bulundu. Bakan Avcı, ataması yapılan öğretmenlere başarılar diledi.

Törende Bakan Avcı, Cumhurbaşkanı Erdoğan´a, öğrencilerin öğretmenlerine koşarken çekilen bir fotoğrafı hediye etti.

10-02-2016 10-02-2016 10-02-2016
10-02-2016 10-02-2016 10-02-2016
10-02-2016 10-02-2016 10-02-2016
 10-02-2016  10-02-2016  10-02-2016
 10-02-2016  10-02-2016  

Emniyet Mah. Gazeteci Yazar Muammer Yaşar Bostancı Cad. MEB Beşevler Kampüsü No.6 E Blok, 06560 Beşevler, Yenimahalle / ANKARA -
Eğitim Politikaları 0312 413 3407
İzleme, Denetim, Hukuk 0312 413 2526
Okullar DB 0312 413 3425
Öğrenci İşl. ARGE 0312 413 2509
Öğretim Prog. 0312 413 3424
Trafik ve Src. Eğt. 0312 413 3034
Yaygın Eğt. Barınma 0312 413 5663

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.